Sentetik vs Doğal Besinler: Fark Ne?

Sentetik vs Doğal Besinler: Fark Ne?

Takviye ve vitamin alımı her gün daha fazla insan tarafından kullanılıyor. Bu besin takviyelerinin doğal besinler arasındaki farkı inceledik.

Birçok insan sadece diyetten yeteri kadar besin almaz (1).

Şu anda, Türkiye nüfusunun az sayılamayacak bir kısmı multi vitaminler gibi sentetik besinler almaktadır (2).

Bununla birlikte, sentetik besinlerin doğal besinlerle aynı yararları sağlayıp sağlamadığı konusunda çok fazla tartışma olmuştur.

Hatta bazı kaynaklar sentetik besinlerin tehlikeli olabileceğini bile öne sürüyor.

Bu makale, sentetik ve doğal besinlerle ilgili bilime objektif bir bakış getiriyor.

Sentetik ve Doğal Besin Maddeleri Nedir?

İşte doğal ve sentetik besinler arasındaki farklar:

  • Doğal Besin Maddeleri: Diyette az işlenmiş besin kaynaklarından elde edilir.
  • Sentetik Besin Maddeleri: İzole besin maddeleri olarak da adlandırılırlar, bunlar genellikle endüstriyel süreçlerden geçirilerek suni olarak yapılırlar.

Sentetik besinler konsantre, kurutulmuş ve az işlenmiş yiyeceklerden elde edilen "az işlenmiş besin takviyeleri" içermez.

Bugün piyasada mevcut takviyelerin çoğu yapay olarak üretilmektedir. Bunlar arasında vitaminler, antioksidanlar, mineraller ve amino asitler yer alır.

Hap, kapsül, tablet, toz veya sıvı halde alınabilirler ve doğal besin maddelerinin vücudumuzdaki etkilerini taklit etmek için yapılırlar.

Aldığınız takviyenin sentetik veya doğal olup olmadığını anlamak için besin etiketini kontrol edin. Doğal takviyeler genellikle gıda kaynaklarını listeler veya %100 bitki veya hayvan bazlı olarak etiketlenirler.

C vitamini gibi besinleri ayrı ayrı listeleyen veya askorbik asit gibi kimyasal isimler kullanan takviyeler neredeyse tamamen sentetiktir.

Özet: Sentetik besin maddeleri, laboratuvar ortamında veya endüstriyel işlemlerden geçerek yapay olarak üretilen diyet takviyeleridir. Doğal besinler ise az işlenmiş yiyeceklerde bulunur.

Doğal ve Sentetik Besinler Farklı Şeyler mi?

Kabul edilen görüş, sentetik besinlerin gıdada bulunanlarla kimyasal olarak neredeyse aynı olduğu yönündedir.

Bununla birlikte, sentetik besinlerin üretim süreci, bitkilerin ve hayvanların besin üretme şekillerinden çok farklıdır. Bu yüzden benzer bir yapıya sahip olmasına rağmen, vücudunuz sentetik besinlere farklı tepkiler verebilir.

Ek olarak, sentetik besinlerin vücutta ne kadar iyi emildiği ve kullanıldığı da açık değildir. Bazıları diğerlerine göre daha kolay emilebilir (3).

Bunun nedeni, hakiki yiyecekleri yediğinizde, besinleri tek tek tüketmeyip, bunun yerine, vücut tarafından en uygun şekilde kullanılmasını sağlayan çok çeşitli vitaminleri, mineralleri, kofaktörleri ve enzimleri tüketmenizdir.

Bu ilave bileşikler olmadan, sentetik besinlerin vücut tarafından doğal benzerleriyle aynı şekilde kullanılması muhtemel değildir (4).

Örneğin, yapılan araştırmalar, doğal E vitaminin sentetik E vitamininden iki kat daha etkili bir şekilde emildiğini göstermektedir (5).

Özet: Sentetik besinlerin vücutta ne kadar iyi emildiği ve iyi kullanıldıkları belli değildir. Vücudunuzun besinleri en iyi şekilde kullanması için, besinleri, çok çeşitli gıda bileşikleriyle beraber az işlenmiş olarak almanız gerekir.

Az İşlenmiş Gıdalardaki Besinlerin Sağlığa Faydaları

Doğal ve az işlenmiş yiyecekler, kalp hastalığı, diyabet, kanser ve erken ölümleri yönetmeye ve önlemeye yardımcı olabilir.

Bu faydalar, az işlenmiş yiyeceklerde bulunan çok çeşitli vitaminler, mineraller, antioksidanlar, lif ve yağ asitleriyle ilişkilendirilmiştir.

Meyve ve Sebzeler

Meyve ve sebzeler bize birçok sağlık yararından sorumlu olduğu düşünülen lif, vitamin, mineral ve bitkisel bileşikler sunmaktadır.

Gözlemsel çalışmalar, meyve ve sebze tüketiminin yüksek olmasının kalp hastalığı, kanser, diyabet, eklem iltihabını ve bazı beyin hastalıkları riskinin daha düşük olmasıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir (6, 7, 8).

Artan meyve tüketimi ayrıca düşük kan basıncı, düşük oksidatif stres ve gelişmiş kan şekeri kontrolü ile bağlantılıdır (9, 10).

Bir inceleme, her gün düzenli tüketilen bir porsiyon meyve veya sebzenin kalp hastalığı riskinin %4-7 oranında azaldığını tespit etti (11).

Yağlı Balık

Bilim adamları, yağlı balıklardaki yüksek seviyedeki omega-3 yağ asitlerinin kalp sağlığının iyileştirilmesinden sorumlu olduğuna inanmaktadır.

Birçok büyük gözlemsel çalışma düzenli olarak balık yiyen insanların kalp krizi, felç ve kalp hastalıklarından ölüm riskinin daha düşük olduğunu göstermiştir (12, 13, 14, 15).

40-75 yaş arası 40.000'den fazla erkek üzerinde yapılan bir araştırma, düzenli olarak haftada bir veya daha fazla porsiyon balık tüketenlerin %15 daha düşük kalp hastalığı riskine sahip olduğunu buldu (16).

Fasulye ve Baklagiller

Uzmanlar yüksek çözünebilir lif içeriğinin ve fasulye ile baklagillerdeki çok çeşitli vitamin, mineral ve antioksidanların kalp hastalığı, diyabet ve bazı kanserlerin riskini azaltmaya yardımcı olabileceğine inanıyor (17, 18, 19).

Her gün fasulye, bezelye ve nohut gibi baklagillerden bir porsiyon yemek, %5 daha düşük LDL (kötü) kolesterol seviyeleri ve %5-6 daha düşük kalp hastalığı riski ile ilişkilendirilmiştir (20).

Kuru Yemiş ve Tohumlar

Kuruyemiş ve tohum antioksidanlar, mineraller ve sağlıklı yağlar bakımından zengindir. Erken ölüm, kalp hastalığı ve diyabet riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir (21, 22).

Bir inceleme, haftalık 4 porsiyon kuru yemiş tüketmenin %28 daha düşük kalp hastalığı riski ve %22 daha düşük diyabet riski ile bağlantılı olduğunu buldu (22).

Kepekli Tahıllar

Tam tahıllar, lif, B vitaminleri ve demir, magnezyum ve selenyum gibi mineraller dahil olmak üzere birçok değerli besini içerir.

Tam tahıl tüketimi, kanser, kalp hastalığı, diyabet ve obeziteye karşı korunma ile de ilişkilendirilmiştir (23).

Özet: Kanıtlar, az işlenmiş yiyeceklerde bulunan doğal besin maddelerinin kalp hastalığı, diyabet, kanser ve erken ölüm gibi çok çeşitli kronik hastalıklara karşı koruma sağlayabileceği fikrini desteklemektedir.

Takviyeler Üzerindeki Çalışmalar Karmaşık Sonuçlar Verdi

Doğal besinlerin birçok sağlık yararıyla ilişkili olduğu açık olmasına rağmen, sentetik takviyeler için ortada olan kanıtlar biraz karmaşıktır.

Multivitaminler

Bazı gözlemsel çalışmalar, kalp hastalığı ve kanser riskinin daha düşük olmasıyla ilişkili olarak multivitamin kullanımını sorumlu bulmuştur (24, 25, 26, 27, 28).

Bununla birlikte, diğer çalışmalar etkisiz kalmıştır (29, 30, 31, 32, 33, 34).

Hatta bazıları multi vitamin kullanımının kanser riskini arttırdığını söylüyor (35, 36, 37, 38).

Büyük bir çalışma, yüksek dozlu bir multivitaminin kalp sağlığı üzerindeki etkilerini incelemiştir. Neredeyse 5 yıl sonra, çalışma multi vitaminlerin yararlı bir etkisinin olmadığını buldu (39).

Bununla birlikte, diğer birçok çalışma yaşlı erişkinlerde multi vitamin takviyelerinin daha iyi hafızayla bağlantılı olduğunu gözlemlemiştir (40, 41, 42, 43).

Bununla birlikte, Physicians’ Health Study II adlı çalışmada, 12 yıl boyunca günlük multivitamin kullanımının 65 yaş üstü erkeklerde beyin işlevini veya hafızayı etkilemediğini tespit etti (44).

Tekli ve Eşli Vitaminler

Bir inceleme, tekli veya çiftli takviyelerin kalp hastalığına faydalı olduğuna dair net bir kanıt bulamamıştır (45).

Bununla birlikte, önceden yapılan bazı çalışmalar folik asit gibi B vitaminlerinin beyin fonksiyonlarını iyileştirebileceğini göstermektedir (46).

Diğer sağlam çalışmalar ise B vitaminleri de dahil olmak üzere besin takviyelerinin beyin fonksiyonlarını iyileştirmediğini bildirmektedir (47, 48).

Yeterli D vitamini seviyesinin iyi sağlık için ve hastalıkları önlemek için kritik öneme sahip olduğu bilinmesine rağmen, D vitamini takviyeleri de çok fazla inceleme altındadır (49, 50).

D vitamini takviyeleri, kanser, kemik sağlığı ve beyin fonksiyonu ile ilgili sayısız faydayla bağlantılı olduğu söylenmiştir. Yine de uzmanlar daha fazla kanıt gerektiği konusunda hemfikirler (50, 51).

Uzmanların genel olarak hemfikir olduğu başka bir şey de kalsiyum ile birlikte kullanıldığında D vitamini takviyelerinin yaşlılarda kemik sağlığını iyileştirebileceğidir (50).

İhtiyacınız olan vitamin ve mineral takviyelerine sitemizden online olarak ulaşabilirsiniz. Takviyeleri satın almak veya fiyat bilgisi öğrenmek için tıklayabilirsiniz (Satın al).


Antioksidanlar

Bazı incelemeler, ölüm ve kanser riskini azaltmak için beta-karoten, A, C, E vitaminleri ve selenyum (tek başına veya çiftler halinde) da dahil olmak üzere antioksidan takviyelerini destekleyen kanıtlar bulamadılar (52, 53).

Aslında, beta-karoten takviyelerinin sigara içenlerde kanser riskini arttırdığı gösterilmiştir (54).

Bununla birlikte, antioksidan vitaminler ve mineraller, körlüğe neden olan hastalıkların ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Ancak, konu üzerinde daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır (55, 56).

Özet: Birçok sentetik besleyicinin sağlığa faydalı etkileri ile ilgili yapılan çalışmalar tutarsız, zayıf ya da etkisiz olarak gösterilmiştir.

Sentetik Besinler Almalı Mıyım?

Sentetik besinlerin çoğunun sağlıklı, iyi beslenmiş insanlar için faydalı olduğunu gösteren kesin bir kanıt yoktur.

Bununla birlikte, sentetik besinler içeren takviyelerden faydalanabilecek bazı popülasyonlar vardır. Bu popülasyonlar ise şunlardır:

  • Yaşlılar: Bu grup, D vitamini eksikliği açısından daha yüksek risk altındadır ve kemik sağlığı için daha fazla B12 vitamini ve kalsiyum gerektirebilir (57, 58).

  • Veganlar ve Vejetaryenler: Bazı vitamin ve mineraller temel olarak hayvansal ürünlerde bulunduğundan, bu grup genellikle B12 vitamini, kalsiyum, çinko, demir ve D vitamini açısından yüksek bir eksiklik riski taşır (59, 60).

  • Hamile ve Emziren Kadınlar: Bu kadınların diyetlerine ekstra vitamin ve/veya mineraller (D vitamini gibi) eklemesi ve bazılarından da kaçınması (A vitamini gibi) gerekebilir (61).

  • Doğurganlık Çağındaki Kadınlar: Bu grup hamile kalırlarsa, sinir yolu kusuru riskini azaltmak için folik asit takviyesi almaları önerilir. Ancak, gerekenden daha fazla almanın bazı riskleri olabilir.

  • Besin Eksikliği Olan İnsanlar: Demir eksikliği anemisini tedavi etmek için kullanılan demir takviyeleri gibi bazı besin takviyeleri, besin eksikliklerini tedavi edebilir (62).

Özet: Bazı sentetik takviyeler, beslenme yetersizliği riski taşıyan bazı gruplar için yararlı olabilir.

Sentetik Besinler Düpedüz Zararlı Olabilir

Genel olarak, pakette belirtilen miktarlara göre takviye almak çoğu kişi için güvenlidir.

Ancak Sağlık Bakanlığı, piyasaya sürülmeden önce güvenlik ve efektiflik açısından besin takviyelerini pek gözden geçirmez. Bu nedenle, takviyelerde dolandırıcılık olabilir.

Bu, takviyelerin etikette belirtilenden daha fazla veya daha az besin içerebileceği anlamına gelir. Hatta bazıları, etikette listelenmeyen maddeleri içerebilir.

Diyetiniz boyunca zaten çok çeşitli besinler tüketiyorsanız, fazladan takviye almak, birçok besinin önerilen günlük alım miktarını aşabilir.

Aşırı alındığında, B ve C vitaminleri gibi suda çözünen vitaminler idrarınız yoluyla vücuttan atılır. Bununla birlikte, yağda çözünen vitaminler (A, D, E ve K vitaminleri) vücutta depolanabilir. Bu, onların yüksek seviyelerde birikme riskinin olduğu ve bunun da vitamin fazlalığına neden olabileceği anlamına gelir.

Hamile kadınlardaki A vitamini miktarları, doğum kusurları ile bağlantılı olduğundan, özellikle A vitamini alımlarına dikkat etmeleri gerekir (63).

Birçok klinik deneyden elde edilen sonuçlar, beta-karoten, E vitamini ve muhtemelen yüksek A vitamini dozlarının erken ölüm riskini artırabileceğini göstermektedir (64, 65).

Diğer çalışmalar, multivitamin kullanımını artan kanser riskiyle ilişkilendirmiştir ve demir takviyeleri, ihtiyacı olmayan insanlar için zararlı olabilir (66, 67, 68, 69).

Ayrıca sentetik folik asidin gıdalardaki doğal folattan daha zararlı olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Sentetik folik, vücutta birikebilir ve kanser riskini artırabilir (70, 71, 72).

Özet: Çok miktarda sentetik besin almak sağlığa zararlı etkilere neden olabilir. Önerilen günlük dozlar çoğu insan için güvenlidir, ancak dikkatli olunması önerilir.

Uzun Lafın Kısası

Araştırmalar sürekli olarak, sentetik besinlerin, sağlıklı ve dengeli bir diyet yerine geçemediğini göstermektedir.

Az işlenmiş yiyeceklerden doğal besin almak her zaman daha iyi bir seçenektir.

Bununla birlikte, belirli bir besinden ciddi anlamda yoksunsanız, takviye almanız faydalı olabilir.


Yorumlar (0)
Henüz yorum yok
Görüşünüzü Paylaşın